🏚️ Gizemli Malikane

Muhsin Yıldız'ın kayıp sırları...

Yıllar önce ortadan kaybolan ünlü antikacı Muhsin Yıldız'ın malikanesini çevreleyen söylentiler hep seni etkilemişti. Onun kaybolduğu geceyle ilgili kimsenin konuşmak istememesi… Tuhaf, değil mi?

Bu sabah posta kutuna düşen eski harita ve kısa bir not, seni bu yıkık mekâna yöneltti:

"Geçmiş, sadece hatırlayanlar içindir. Gir, öğren, unutma."

Malikaneye vardığında seçim zamanı gelir:

Kapı ağır ama kilitli değil. İçeri adım attığında keskin, nemli bir hava yüzüne çarpar. Holde antika tablolar, çatlamış aynalar ve yerde eski bir fotoğraf vardır.

Fotoğrafa baktığında, gözlerin bir an donakalır. Fotoğraftaki adam… sensin. Ama bu imkânsız!

Arka bahçeye vardığında devrilmiş bir heykelin altından aşağı inen taş bir kapak görürsün. Açmak için bir kol gerekir… ve yanında paslı bir kaldıraç göze çarpar.

Merdivenler gıcırdayarak seni yukarı çıkarır. Koridorun sonunda iki oda: biri soluk ışıkla aydınlanmış, diğeri tamamen karanlık.

Salon, eski kitaplıklarla doludur. Raflardan biri yavaşça kendiliğinden hareket eder… Arkasında gizli bir geçit ortaya çıkar.

Mahzenin içine indiğinde duvarlarda semboller, yerde kırık zincirler ve eski bir saat bulursun. Saat durmuş: 03:33. Tam da Muhsin Yıldız'ın kaybolduğu saat.

Bir ses fısıldar: "Zamanın kalmadı..."

Ön kapıya geri dönersin ama kapı artık kilitlidir. İçeri girmek için camı kırman gerekir.

Işıklı odada Muhsin Yıldız'ın kişisel eşyaları ve yarım kalmış bir mektup vardır. Mektupta senin adın tekrar geçer:

"Eğer bu satırları okuyorsan… demek ki seni çağırmayı başardım."

Karanlık oda bomboştur ama tam ortada tek bir sandalye vardır. Üzerinde bir kasetçalar ve kaset. Kasette "Beni Dinle" yazıyor.

Gizli geçit, dar bir tünele açılır. İlerledikçe duvarlar nemli ve soğuk hale gelir. Sonunda küçük bir odaya varırsın.

Odada bir masa ve üzerinde eski bir günlük vardır. Günlüğün sayfalarında Muhsin Yıldız'ın son günlerindeki notları...

Mahzenden çıkmaya çalışırsın ama kapak üzerinden kapanmıştır. Etrafı araştırdığında, duvarda bir levha görürsün:

"Zaman döngüsünden çıkış yok. Sadece ileriye..."

Mahzenin derinliklerinden gelen hafif bir ışık dikkatini çeker.

Malikaneden uzaklaşmaya karar verirsin. Ancak ne kadar yürürsen yürü, kendini tekrar malikane kapısının önünde bulursun. Sanki zaman ve mekân burada farklı işliyor...

Mektubu tamamen okursun:

"Eğer bu satırları okuyorsan… demek ki seni çağırmayı başardım. Ben, Muhsin Yıldız, sana gerçeği anlatmalıyım. Bu malikane zaman içinde sıkışmış durumda. Ben kaybolmadım, sadece başka bir zamana geçtim. Ve sen... sen benim geçmişteki halimsin. Bunu anlamak için mahzendeki saati bulmalısın. 03:33'te durmuş olmalı. Bu, geçişin gerçekleştiği an. Eğer döngüyü kırmak istiyorsan, gizli odadaki aynayı bulmalısın."

Kaseti çalarsın ve Muhsin Yıldız'ın sesi odayı doldurur:

"Kendimi tanıtayım... Ben senin gelecekteki halin. Evet, doğru duydun. Bu malikane zamanın dışında bir yer. Her 33 yılda bir, kapıları açılır ve içeri giren kişi, döngüye hapsolur. Ben de vaktiyle senin gibi içeri girdim ve çıkamadım. Şimdi sen buradasın ve döngü devam ediyor. Kurtulmak için üç nesneyi bulmalısın: fotoğraf, anahtar ve ayna. Bunları birleştirdiğinde, gerçek kapı açılacak."

Günlüğü açarsın ve son sayfadaki notları okursun:

"Gün 33: Artık eminim, bu malikane canlı bir varlık. Duvarlar nefes alıyor, merdivenler yer değiştiriyor. Ve ben... ben de değişiyorum. Aynaya her baktığımda, yüzümün biraz daha farklılaştığını görüyorum. Sanki başka birine dönüşüyorum. Kütüphanedeki kitapta bahsedilen ayna ve anahtar... Bunları bulmalıyım. Yarın 03:33'te son denemeyi yapacağım."

Işığı takip ederek ilerlediğinde, mahzenin derinliklerinde gizli bir oda keşfedersin. Odanın ortasında, parlayan bir ayna durur.

Aynaya yaklaştığında, yansıman değişir. Karşında Muhsin Yıldız duruyordur... ya da sen Muhsin Yıldız'sın?

Malikaneyi dolaşarak gizli odayı ararsın. Üst katta, duvar kâğıdının arkasında gizli bir kapı bulursun. İçeri girdiğinde, odanın tam ortasında büyük bir ayna görürsün.

Ayna, seni olduğundan daha yaşlı gösterir. Yansımandaki kişi... Muhsin Yıldız'a benziyor!

Anahtarı aramaya başlarsın. Malikaneyi dolaşırken, eski bir piyanonun üzerinde antika bir anahtar dikkatini çeker. Üzerinde garip semboller var.

Anahtarı aldığın anda, malikane hafifçe sarsılır ve uzaktan bir saat sesi duyulur: Tik... tak... tik... tak...

Aynaya dokunduğun anda, yüzeyi sıvı gibi dalgalanır. Elini içeri soktuğunda, ayna seni içine çeker!

Kendini beyaz bir boşlukta bulursun. Karşında yaşlı bir adam durur - Muhsin Yıldız.

"Sonunda geldin," der. "Döngüyü kırmak için son bir adım kaldı. Anahtarı buldun mu?"

Saat sesini takip ederek malikaneyi dolaşırsın. Ses seni çatı katına yönlendirir. Burada, eski bir duvar saati bulursun. Saatin akrep ve yelkovanı 03:33'ü gösterir, ama saniye ibresi hızla dönmektedir.

Saatin arkasında küçük bir bölme fark edersin.

Anahtarı Muhsin Yıldız'a uzatırsın. Gülümser.

"Şimdi anlıyorsun, değil mi? Ben senin gelecekteki halin, sen benim geçmişteki halimsin. Bu malikane, zamanın dışında bir yer. Her 33 yılda bir, döngü tekrarlanır."

"Ama artık bunu kırabiliriz. Anahtarı ve aynayı birleştirerek..."

"Anahtarı bulmadan buraya gelmen tehlikeli," der Muhsin Yıldız. "Döngüyü kırmak için üç nesne gerekli: fotoğraf, anahtar ve ayna."

"Geri dön ve anahtarı bul. Sonra tekrar gel."

Saatin arkasındaki bölmeyi açarsın. İçinde küçük bir not ve bir anahtar bulursun.

"Ayna ve anahtar birleştiğinde, gerçek kapı açılır. Ama dikkat et, her seçim yeni bir döngü yaratır."

Anahtarı aynaya sokarsın. Bir an için her şey durur, sonra ayna çatlar ve parçalanır.

Beyaz ışık her yeri kaplar ve kendini malikane kapısının önünde bulursun. Ama bu sefer, kapı ardına kadar açık ve içerisi aydınlık.

Muhsin Yıldız yanında belirir: "Döngüyü kırdık. Artık özgürüz."

"Neden ben?" diye sorarsın.

Muhsin Yıldız iç çeker: "Çünkü sen benim geçmiştim, ben senin geleceğinim. Bu malikane bizi seçti. Her 33 yılda bir, zaman döngüsü yenilenir. Bunu kırmak için, geçmiş ve gelecek birleşmeli."

Fotoğrafı gösterdiğinde, Muhsin Yıldız'ın gözleri parlar.

"Evet, bu önemli bir parça. Ama hala anahtara ihtiyacımız var. Onu bulmadan döngüyü kıramayız."

Malikaneye girdiğinde, her şeyin değiştiğini görürsün. Artık karanlık ve ürkütücü değil; aydınlık ve huzur dolu.

Muhsin Yıldız yanında yürür: "Bu malikane artık bizim zamanımızın dışında bir sığınak. İstediğin zaman dilimini seçebilir, istediğin anı yaşayabilirsin."

"Şimdi, ne yapmak istersin?"

Malikaneden uzaklaşmaya karar verirsin. Bu sefer, yol seni geri getirmez.

Muhsin Yıldız arkandan seslenir: "Unutma, sen ve ben aynı kişiyiz. Bir gün yollarımız tekrar kesişecek."

Yeni bir hayata doğru ilerlerken, cebindeki fotoğrafa bakarsın. Yüzün yavaşça değişmeye başlar...

Muhsin Yıldız'ın teklifini reddedersin. "Ben kendi yolumu seçeceğim," dersin.

Yaşlı adam üzgün bir şekilde başını sallar: "Anlıyorum. Ama unutma, her seçim yeni bir döngü yaratır. Belki bir sonraki sefer..."

Ayna aniden kararır ve kendini tekrar malikane kapısının önünde bulursun. Her şey başa dönmüş gibi...

Geçmişe gitmeyi seçersin. Muhsin Yıldız sana özel bir oda gösterir. Duvarda asılı fotoğraf çerçeveleri, yaşanmış anıları gösterir.

"Hangisine gitmek istersin?" diye sorar.

Bir fotoğraf dikkatini çeker: Genç Muhsin Yıldız, malikanenin önünde, elinde bir kitapla gülümsüyor.

Geleceği görmeyi seçersin. Muhsin Yıldız seni malikane çatısına çıkarır. Buradan, zamanın ötesine bakabilirsin.

Gördüklerin seni şaşırtır: Malikanenin yerinde artık modern bir bina var, ama temelleri hala aynı.

"Zaman değişir, ama bazı şeyler kalıcıdır," der Muhsin Yıldız.

Hikaye sona erdi. Gizemli Malikane'nin sırları seni bekliyor...

Yaşadıklarını bir kitaba dönüştürmeye karar verirsin. "Gizemli Malikane: Zaman Döngüsü" adlı kitabın büyük ilgi görür.

Bir gün, kitap imza gününde, yaşlı bir adam sana yaklaşır. Tanıdık bir yüz...

"Hikayeyi güzel anlatmışsın," der gülümseyerek. "Ama henüz bitmedi."

Fotoğrafa dokunduğun anda, kendini malikanenin bahçesinde bulursun. Yıl 1987, ve genç Muhsin Yıldız kitabını okumaktadır.

Seni fark eder ve gülümser: "Sonunda geldin. Seni bekliyordum."

"Nasıl olur?" diye sorarsın şaşkınlıkla.

"Çünkü ben de senin gibiydim. Döngüyü kırdım, ama sonra anladım ki, bazı anlar yaşanmaya değer."

Geleceğe gitmeyi seçersin. Bir anda kendini modern bir binada bulursun. Malikanenin yerini almış, ama temelleri aynı.

Bir kadın sana yaklaşır: "Hoş geldiniz, Bay Yıldız. Sizi bekliyorduk."

"Ben Muhsin Yıldız değilim," dersin.

Kadın gülümser: "Evet, öylesiniz. Sadece henüz bilmiyorsunuz."

Yaşlı adam seni tenha bir köşeye çeker ve fısıldar: "Malikane hala orada, seni bekliyor. Ama bu sefer, döngüyü kırmak yerine, onu anlamalısın."

Cebinden küçük bir anahtar çıkarır: "Bu seni oraya götürecek. Hazır olduğunda..."

Genç Muhsin Yıldız'ın elindeki kitabı alırsın. Başlığı: "Zaman Döngüsünden Kaçış".

Sayfaları çevirdiğinde, kendi hikayeni okursun. Kitap, senin malikanedeki maceralarını anlatıyor, ama henüz yaşamadığın olayları da içeriyor.

"Bu kitabı ben mi yazdım?" diye sorarsın.

"Evet ve hayır," der Muhsin. "Sen yazacaksın, ben yazdım, o yazıyor olacak. Zaman burada doğrusal değil."

"Zaman döngüsü kırıldı, ama yeni bir döngü başladı," der kadın. "Siz Muhsin Yıldız'sınız, o da sizdi. Şimdi sıra sizde, malikanenin sırlarını korumak için."

Kadın sana bir anahtar uzatır: "Bu, her şeyin başladığı ve bittiği odanın anahtarı."

Kitabın son sayfasını açarsın. Boş. Muhsin Yıldız gülümser:

"Son henüz yazılmadı. O senin ellerinde."

Kalem uzatır: "Hikayeni nasıl bitirmek istersin?"

Anahtarı alırsın. Kadın seni binanın en üst katına çıkarır. Burada, eski malikaneye benzeyen bir oda vardır.

"Burası zaman odasıdır," der. "Buradan, istediğin zaman dilimine gidebilirsin."

Odanın ortasında, tanıdık bir ayna durur.

Kalemi alır ve yazmaya başlarsın:

"Ve böylece, zaman döngüsünün sırrını çözdüm. Ben Muhsin Yıldız'dım, o da bendi. Hepimiz zamanın farklı noktalarında aynı ruhu taşıyorduk. Malikane, bu gerçeği anlamamız için bir kapıydı..."

Yazdıkça, etrafındaki dünya değişir. Artık sen hikayenin yazarısın, kahraman değil.

Aynaya baktığında, yansıman değişir. Karşında genç Muhsin Yıldız, orta yaşlı halin ve yaşlı versiyonun aynı anda durur.

"Hepimiz aynı kişiyiz," der kadın. "Zaman döngüsü kırıldı, ama bağlantı hala var."

"Şimdi ne olacak?" diye sorarsın.

"Bu sana bağlı. Yeni bir döngü başlatabilir veya hikayeyi sonlandırabilirsin."

Envanter: