Dr. Bade Seçkin ile Son Sır
Güneşin altında kavrulan Mısır çölünde bir çığlık yankılanır. Dr. Bade Seçkin, çadırında uyanır. Etraf sessizdir, ama dışarıdan gelen panik sesleri Bade'yi harekete geçirir.
Kazı alanına çıktığında, ekip lideri Dr. Marcus'un bedeni yerde yatmaktadır. Alnına eski bir Mısır hiyeroglifi oyulmuştur: 𓂋𓏏𓈖 "Sonsuz Sessizlik".
Bade etrafına bakar. Herkes şok içindedir. Ama vakit kaybetmeden harekete geçmesi gerekir.
Bade diz çöküp Marcus'un bedenini inceler. Bıçakla oyulmuş hiyeroglif tanıdık gelir. Kazı notlarında bu sembolün "sessizlik yemini"yle ilgili olduğu yazıyordu.
Fakat burada neden kullanılmıştı? Cebinde bir kağıt parçası bulur: "Konuşan, laneti uyandırır".
Notun arkasında küçük bir şifre daha vardır: "Ses olmadan çöz, ışıkla gir". Bade, bunun piramidin içinde gizli bir mekanizmaya işaret ettiğini düşünür.
Bade, gözünü bile kırpmadan piramidin kapısına yürür. Hava bir anda soğumuş gibidir. Taş kapının üzerindeki semboller parlamaktadır. İçeri girdiğinde bir çığlık sesi daha duyar. Bu ses canlı birinden mi gelmişti yoksa?...
İçerisi nemli, karanlık ve loştur. El feneriyle ilerlerken, duvarlardaki çizimlerin hareket ettiğini fark eder. Bu bir yanılsama mı, yoksa piramit gerçekten... canlı mıydı?
Bir koridorun sonunda üç kapı belirir. Her biri farklı sembollerle işaretlenmiş:
Bade, ekip üyelerini bir araya toplar. Herkes gergin ve korkmuş görünmektedir. Asistanı Leyla, Marcus'un son günlerde tuhaf davrandığını söyler.
"Sürekli piramitteki bir odadan bahsediyordu," der Leyla. "Orada bir şey bulmuştu, ama kimseye göstermedi."
Ekibin yeni üyesi Ahmed ise Marcus'un dün gece piramide yalnız gittiğini gördüğünü itiraf eder. "Elinde eski bir papirüs vardı," der Ahmed. "Üzerinde ay sembolü olan bir kapıdan bahsediyordu."
Bade, ekip üyelerinin yüzlerini inceler. Birinin yalan söylediğini hisseder, ama kimin?
Bade, Marcus'un çadırındaki notları karıştırır. Bir dizi çizim ve harita bulur. Notlarda piramit içindeki üç kapıdan bahsedilmektedir.
Terazi kapısı: "Kalbin tüyden hafif olmalı, geçmişinle yüzleş."
Yılan kapısı: "Bilgelik zehirle gelir, doğru seçimi yap."
Ay kapısı: "Karanlıkta parlayan, sonsuz uykuya dalar."
Notların arasında Marcus'un son yazdığı satırlar dikkatini çeker: "Ay kapısının ardında gizli oda var. Lanet orada saklı. Kimse bilmemeli..."
Bade ayrıca piramidin derinliklerini gösteren bir harita bulur. Haritada işaretlenmiş gizli bir geçit vardır.
Terazi kapısından içeri girdiğinde Bade kendini bir mahkeme salonunu andıran bir odada bulur. Duvarlarda eski papirüsler, ortada büyük bir taş terazi. Terazinin bir kefesinde kalp, diğerinde tüy vardır.
"Doğruluğu tartılmayan, geçemez," der yankılanan bir ses. Bade'nin geçmişiyle yüzleşmesi gerekir…
Teraziyi dengelemek için doğru anıları seçmelidir. Yanlış bir seçim onun sonsuza kadar bu odada hapsolmasına neden olacaktır.
Terazi önünde, üç anı belirir. Hangisini seçeceğin kalbinin ağırlığını belirleyecek:
Seçtiğin anı terazide belirir. Kalp yükselir, tüy alçalır. Dengeyi sağladın!
"Kalbin tüy kadar hafif," der ses. "Geçebilirsin."
Odanın arkasındaki duvar kayarak açılır ve yeni bir koridor belirir. İlerlerken duvarlarda yeni hiyeroglifler görürsün: "Sır sahibi, laneti taşır."
Seçtiğin anı terazide belirir. Kalp ağırlaşır ve tüyü ezer. Terazi dengesi bozulur!
"Kalbin ağır," der ses. "Adalet seni burada tutar."
Zemin ayaklarının altında çöker ve kendini kumla dolan bir odada bulursun. Hızla düşünmen gerek!
Yılan kapısından geçtiğinde, Bade kendini duvarları hiyerogliflerle kaplı dairesel bir odada bulur. Ortada bir sütun ve üzerinde üç farklı içecek şişesi vardır.
Duvardaki yazılar şöyle der: "Bilgelik zehirle gelir. Doğru içeceği seç, gerçeği gör. Yanlış seçim, sonsuz uyku getirir."
Şişelerin üzerinde semboller var:
Mavi iksiri içtiğinde, dünya etrafında dönmeye başlar. Gözlerin kapanır ve açıldığında, duvarlar artık şeffaftır.
Arkalarında gizli geçitler ve odalar görürsün. Piramidin gerçek haritası zihninde belirir.
"Bilgelik seninle," der bir ses. "Gerçeği gördün."
İksiri içtiğinde, boğazında bir yanma hissedersin. Görüşün bulanıklaşır ve dizlerinin üzerine çökersin.
"Yanlış seçim," der bir ses. "Ama tamamen kaybetmedin."
Gözlerini açtığında kendini yılan kapısının önünde bulursun. Vücudun zayıf düşmüştür ama hala hayattasın.
Ay kapısından geçtiğinde, Bade kendini yıldızlarla dolu bir odada bulur. Tavan, gece gökyüzünü andırmaktadır ve ay ışığı odayı aydınlatır.
Ortada bir havuz vardır. Suyun yüzeyinde ay ışığı dans etmektedir. Duvarda yazılar: "Karanlıkta parlayan, sırrı gösterir. Ama dikkat et, sonsuz uykuya dalabilirsin."
Ne yapmalısın?
Havuza yaklaşıp baktığında, suyun yüzeyinde kendi yansımanı görürsün. Ancak yansıma değişmeye başlar.
Yüzün yaşlanır, sonra çürür ve bir iskelet haline gelir. Hipnotize olmuş gibi havuza dokunursun.
Su, kolunu yakalar ve seni içeri çekmeye başlar! Sonsuz uykuya dalmak üzeresin!
Tavandaki yıldızlara baktığında, bunların rastgele olmadığını fark edersin. Bir takımyıldız oluşturuyorlar.
Dikkatle incelediğinde, yıldızların bir harita oluşturduğunu görürsün. Bu harita, piramidin merkezindeki gizli bir odayı işaret ediyor.
Yıldızlar aniden parlamaya başlar ve tavanda bir geçit açılır. Yukarı çıkan bir merdiven belirir.
Tüm gücünle çekiştirirsin ve sonunda kolunu havuzdan kurtarırsın. Nefes nefese kalmış bir halde yere düşersin.
Havuzun yüzeyi tekrar sakinleşir, ama şimdi içinde bir şey parlıyor. Dikkatle baktığında, suyun dibinde altın bir anahtar görürsün.
Anahtarı almak için tekrar havuza yaklaşmalı mısın?
Odada bulduğun uzun bir çubukla anahtarı havuzdan çıkarmayı başarırsın. Anahtar, ay ışığında parlıyor.
Üzerinde bir hiyeroglif var: "Merkez Odası".
Bu anahtar, piramidin merkezindeki gizli odayı açabilir!
Piramidin merkezindeki büyük odaya ulaşırsın. Burası devasa bir salon ve ortada büyük bir lahit duruyor.
Lahitin etrafında dört heykel var: Anubis, Horus, Isis ve Osiris. Her birinin elinde farklı bir sembol tutuyor.
Lahitin üzerinde bir yazı: "Dört koruyucu, bir sır. Doğru sırayla açılır, yanlış sırayla lanet uyandırılır."
Heykelleri dikkatle inceliyorsun. Her birinin elindeki sembol ve duruşu bir ipucu olabilir.
Anubis: Ölüm tanrısı, elinde bir anahtar tutuyor.
Horus: Gökyüzü tanrısı, elinde bir göz tutuyor.
Isis: Yaşam tanrıçası, elinde bir ankh tutuyor.
Osiris: Yeraltı tanrısı, elinde bir asa tutuyor.
Heykellere dokunduğunda hareket ediyorlar. Doğru sırayla etkinleştirmen gerekiyor.
Heykellere dokunduğunda, gözleri kırmızı yanmaya başlar. Oda sarsılır ve duvarlardan kum akmaya başlar!
"Yanlış sıra," diye fısıldar bir ses. "Lanet uyandı."
Oda hızla kumla dolmaya başlar. Hızlı düşünmen gerek!
Heykellere doğru sırayla dokunduğunda, gözleri mavi yanmaya başlar. Lahitin kapağı yavaşça kayarak açılır.
"Doğru sıra," diye fısıldar bir ses. "Sır açıldı."
Lahitin içinde, mumyalanmış bir beden ve yanında altın bir tablet görürsün. Tabletin üzerinde antik bir metin yazılı.
Altın tableti dikkatle inceliyorsun. Üzerinde antik bir dilde yazılmış metin var. Bilgin sayesinde okuyabiliyorsun:
"Ben, Firavun Amenhotep, sonsuz yaşamın sırrını buldum. Ama bu güç tehlikeli. Konuşan, laneti uyandırır. Sessizlik, koruyucudur."
"Marcus bu sırrı öğrendi ve konuştu. Lanet onu buldu. Şimdi sen de biliyorsun. Seçim senin: Sırrı paylaş ve laneti yay, ya da sonsuza dek sessiz kal."
Tabletin arkasında bir harita var. Bu harita, piramitten güvenli çıkış yolunu gösteriyor.
Mumyayı incelediğinde, bunun sıradan bir firavun olmadığını anlarsın. Boynunda özel bir kolye var: "Sonsuz Yaşam Anahtarı".
Mumyanın yanında bir papirüs rulosu bulursun. Açtığında, antik bir ritüelin detaylarını görürsün: "Sonsuz yaşam için ödenmesi gereken bedel: Ebedi sessizlik."
Marcus'un neden öldürüldüğünü anlarsın. Sırrı öğrenmiş ve konuşmuştu. Lanet onu buldu.
Heykelleri görmezden gelip doğrudan lahiti açmaya çalışırsın. Kapağı iterken ağır bir direnç hissedersin.
Aniden, lahitin kenarlarından zehirli bir gaz yayılmaya başlar. Gaz hızla odayı doldurur!
"Sabırsızlık, ölüm getirir," diye fısıldar bir ses.
Oda hızla kumla dolarken veya zehirli gazla dolarken, duvarda küçük bir havalandırma deliği fark edersin. Hızla oraya doğru tırmanırsın.
Delikten geçerek dar bir tünele girersin. Sürünerek ilerlerken, tünel seni piramidin başka bir bölümüne çıkarır.
Şansın yaver gitti, ama hala piramidin derinliklerindesin ve sır çözülmeyi bekliyor.
Piramidin sırrını öğrendin: Sonsuz yaşamın formülü. Ama bu bilgi lanetli. Konuşan herkes, Marcus gibi ölüme mahkum.
Şimdi bir seçim yapmalısın. Bu bilgiyi dünyayla paylaşıp laneti riske atabilir, ya da sırrı sonsuza dek saklayabilirsin.
Piramit sarsılmaya başlar. Karar vermen için az zamanın var!
Tableti lahite geri koyar ve sessizce piramidi terk edersin. Sırrı saklama kararı aldın.
Yıllar geçer. Keşfettiğin şeyi kimseyle paylaşmazsın. Bir gece, aynaya baktığında, yüzünün hiç yaşlanmadığını fark edersin.
Sessizliğin sana sonsuz yaşam bahşetti. Ama bu, sonsuza dek taşıyacağın yalnız bir sır...
Tableti yere fırlatıp parçalarsın. Mumyayı ve tüm kanıtları lahite geri koyarsın.
"Bazı sırlar gömülü kalmalı," dersin kendi kendine.
Piramit sarsılmaya başlar. Hızla çıkış yolunu bulur ve dışarı kaçarsın. Arkandan, piramit çöker ve giriş sonsuza dek kapanır.
Lanet seninle gelmedi. Bilgeliğin ve cesaretinle doğru kararı verdin. Bazı bilgiler insanlık için fazla tehlikeli...
Havuzun çekimine karşı koyamadın ve içine çekildin. Soğuk su vücudunu sarar ve bilincin yavaşça kaybolur.
Gözlerini açtığında, kendini sonsuz bir karanlıkta bulursun. Ne ışık var, ne ses.
Lanet seni buldu. Artık piramidin bir parçasısın, sonsuza dek...